Ara Öğünlerin Vazgeçilmezi Kuruyemiş


Ara Öğünlerin Vazgeçilmezi Kuruyemiş

Sağlıklı bir yaşamın temeli, sağlıklı beslenmekten geçer. Sağlıklı beslenmede ise temel üç konu vardır. Ne yediğiniz ne zaman yediğiniz ve ne kadar yediğiniz. Bu üç sorunun cevabını kişiye göre biraz esnetebiliriz. Fakat eğer amaç, sağlıklı ve dengeli belenmekse temel kaide değişmeyecektir.

Temel beslenme düzeneği 3 ana öğün, 3 ara öğün şeklindedir. Yine de ülkemizde beslenme düzeni gün geçtikçe değişmekte, insanlar ana öğünleri atlamaya başlamakta, bu da sonrasında çeşitli rahatsızlıklara, kilo sorunlarına yol açmaktadır.

Bununla birlikte çoğu kişinin sorunu ara öğünlerdedir. Bu yüzden öncelikle ara öğünün ne olduğuna bakmakta fayda var. Ara öğünde amaç, kan şekerini dengede tutup çabuk acıkmayı ve bir sonraki ana öğünde çok fazla yemenin önüne geçmektir. Çünkü çoğu kişi ana öğünlere gelinceye kadar çok acıkmakta, sonrasında ilk ana öğünde doyabilmek için tıka basa yemekte, bu da beraberinde fazla kilo, uyuşukluk, halsizlik, hareket etmeme hissi uyandırmaktadır. Oysa ara öğün yapan kişi sık sık belenecek, buna bağlı olarak da metabolizması hızlanacaktır. Hele ki düzene oturttuğunda vücut hem direncini kaybetmeyecek hem de sonraki öğüne kendini hazırlayacaktır. Aynı zamanda da kilo kaybı hızlanacak, diyet yapmak isteyenler hedeflerine daha rahat ulaşacaklardır.

Ara Öğünde Kuruyemişlerin Faydaları

Ara öğün konusunda bazı hususlara dikkat etmeniz gerekiyor. Bunlardan ilki, ara öğün ana yemekten 2-3 saat sonra olmalı ne daha erken ne daha gece bırakılmalıdır. Her öğünde olduğu gibi ara öğünlerde de porsiyona dikkat edilmeli, gereğinden fazla tüketilmemelidir. Aksi taktirde her besin vücutta yağa dönüşeceğinizden kilo artışı olacaktır. Unutmayın ki sadece atıştırmalık alıyorsunuz.

Ara öğünleri nasıl ve ne kadar tüketeceğinizi belirttikten sonra konu en önemli detaya geliyor. Ne tüketeceksiniz? Bu konuda çoğu kişinin aklına abur cubur gelebilir. Fakat uzmanlar özellikle doğal beslenmek gerektiği, bunun için de en ideal besinlerin kuruyemişler olduğuna dikkat çekiyorlar.

Kuruyemişler adını verdiğimiz kategori aslında çok zengin. Kuru meyveler, kuru sebzeler, ceviz, fındık, badem, kabak çekirdeği gibi onlarca farklı kuruyemiş çeşidi bulunuyor. Ülkemizde kuruyemiş kültürü asırlardır var. Fakat son yıllarda sağlıklı beslenme yollarına rağbet arttıkça kuruyemişlere rağbet de artıyor. Hatta gençler dahi atıştırmalık olarak kuruyemişleri tercih ediyorlar. Bu yüzden de ülkemizde genel gıda pazarı içerisinde kuruyemiş pazarının payı yıl geçtikçe artıyor. Daha fazla marka, daha fazla ürün çeşidi piyasada bulunuyor. Talep arttıkça yeni ürünler tüketicilere sunuluyor.

Kuruyemiş tüketimi konusunda ürün çeşitliliğinin fazlalığı da tüketimi arttırıyor. Onlarca farklı ürün olduğu gibi pek çoğunun pişirilme, kavrulma yöntemlerine, ilave edilen baharat türlerine, tuza göre çeşitlilik daha da artıyor. Bu sayede herkese uygun bir kuruyemiş türü mutlaka bulunuyor.

En Çok Tercih Edilen Kuruyemişler

Ülkemizde ara öğün olarak tüketilen kuruyemiş türleri konusunda ceviz başı çekiyor. Beyin gelişimi için çok önemli olan cevizin daha hamilelik döneminde tüketilmeye başlanması anne ve bebek sağlığı için önemlidir. Yine Alzheimer karşıtı bir besin olduğu için yaşlıların tüketmesi çok önemlidir. Yine Antep fıstığı protein ve vitamin yönünden çok zengindir. Günde sadece on tane yemek vücudun yağ ihtiyacını karşılamaktadır.

Dünyada en fazla ülkemizde üretilen fındık ise zengin bir kalsiyum kaynağı. Bu yüzden kemik gelişiminden kemik sağlığına kadar pek çok avantajı bulunuyor. Kabak çekirdeği böbrekleri güçlendiren bir besin olarak karşımıza çıkıyor. Badem, içeriğindeki çinko sayesinde anne sütünü arttırmaktan çinko eksikliğinin giderilmesine kadar pek çok fayda sağlıyor.

« Anasayfa